Ana içeriğe atla

Yufkalı Tavuk, Coleslaw Salata

Dün akşam yine uzun zamandır yapmadığım spesyallerimden birini yaptım. Bu tarifi yine biryerlerde görüp denedikten ve çokça yaptıktan sonra kendime has ilavelerle baştan yaratılmış olan bir yemek. Adını hatırlamıyorum, kendime özel bir isim uydurmak isterdim ama Google aramalarında bulunması için basit bir isim seçmem gerektiğini düşündüm. Sonuçta insanlar adını bilmediği bir yemeği arayamazlar. Bende yufkalı tavuk dedim.

Yufkalı Tavuk


Bu tarifi birgün okulda hocalarıma yapmıştım (okulda bir küçük fırınımız var malzemeleri önceden hazırlayıp orda sadece pişirdim). Hepsi çok beğendi ve biri "sanki lüks bir lokantanın spesiyal yemeğini yedim" dedi. Gerçekten hem akşam yemeklerine hem de çay saatlerine giden bir tarif. Ne börek ne yemek.



Yemeğin orjinalinde üzerindeki domates sosu yoktu, bu haliyle daha kuru olduğu için ana yemek değil de pilav ya da makarna gibi ikinci bir yemek oluyordu. Ben de sosla biraz sulandırmayı düşündüm ve gerçekten ilk kez denememe rağmen orjinalinden daha iyi oldu.



Yemeğin harcı için garnitür ve mantarı biraz salça ile az yağda kavuruyorum. İçine tuz, kekik, biraz karabiber ve fesleğen ekleyip kapağı açık şekilde pişmeye bırakıyorum. Bu baharatları damak zevkinize göre değiştirebilirsiniz. Benim kullandığım baharatlarla akdeniz mutfağına yakın bir lezzet oldu, isterseniz fesleğen koymadan acı biber ve pul biber ekleyip doğu mutfağına yakın yapabilirsiniz. Size kalmış.
Daha sonra tavuk filetoyu ince ince kesiyorum. Ben 4 porsiyon için bir göğüsün yarısını kullandım (kemiksiz göğüs aldığımızda kalp gibi iki parça oluyor, yarısı 4 adet için yeterli oldu). İsterseniz tavukları inceltmek için dövebilirsiniz ben dövmüyorum uğraşmak zor geliyor.
Resimde görüldüğü gibi bir kasenin içine yufkanın 4'te 1'ini koyup önce tavuğu, sonra resimde görülen burger peynirini kasenin tabanını ve duvarlarını kaplayacak şekilde döşüyorum. Sonrasında harcı koyup yufkaları kapatıp tepsiye ters şekilde bırakıyorum.
 

Burger peyniri orjinal tarifte yoktu, ilk denememde bunun içine peynir koymalıyım diye düşündüm, evde de bunlardan vardı. Denedim ve muhteşem oldu. Daha sonra kaşar peyniri ile de denedim aynı şekilde olmasa da o da güzel oluyor.

Tepsiye dizdikten sonra lezzet vermesi için üstlerine çok az margarin koyuyorum. Tepsiye hiç yağ sürmüyoruz. Bir miktar su ekliyoruz. Bu yemeğin özelliği su ile buharda pişmesi. Ancak su çok fazla olmamalı. Resimde görülen tepsi için bir kahve fincanından biraz fazla su koymuşumdur. İnce bir tabaka oluşacak şekilde.
Yemeği fırına attıktan sonra 10 dakka sonra hazır oluyor. Suyun fokurdama sesini duyacaksınız. Bu kadar kısa sürede ve üstelik en üstte kalan tavuklar nasıl oluyor da pişiyor diye şaşıyorum ama öyle.
Üzerine sos için de bir miktar sıvı yağda az salça ve rendelenmiş domatesi biraz kekik ekleyerek pişirdim, sonra üzerine döktüm o kadar.
Gördüğünüz gibi hem yağ çok az hem de hem sebzeli hem de proteinli bir yemek, çocuklar da sevecektir.
Erişteli Çorba


Knorr'un hazır çorbalarına yeni ilaveler yapılmış. Erişteli çorbayı denedim dün akşam. Lezzet olarak düğün çorbası ile ezogelinin karışımı gibi geldi bana, resim çekmeye başlayıp duramadığım için onu da çektim.
Coleslaw Salata
Fast food restoranlarında keşfettiğimiz bu salatayı, normal bir kasenin yarısı büyüklüğünde bir kapta dünya paraya sattıkları için ben yapmalıyım diye düşündüm bir kaç yıl önce. Yerli yabancı bir çok tarif okudum en sonunda kendime has formülü tutturdum. Bu salatayı Ce'le ikimiz çok sevmemize rağmen ablalarıma bir türlü alıştıramadım çünkü klasik ekşili tuzlu salatadan başka salata olamayacağını düşünüyorlar. Çünkü bu salata şekerli.


Beyaz lahanaları ince ince doğrayıp, üzerine bir miktar da havuç rendeliyorum. (Lahanaların pörsümesi için tuzla ovduktan sonra tekrar yıkayın diyor ama ben yapmıyorum zaten sörpüyor daha sonra). Havuç oranı lahana oranının 1/3 ü kadar olmalı. Lahana daha baskın olacak. Başka tariflerde içine kuru üzüm katılmasını da önermişler, ben bir kere denedim ama koymadan daha hoşumuza gitti.


 Sosu için bir kase yoğurt, iki çorba kaşığı mayonez (ben evde biriken restoranlarda verdikleri küçük mayonez paketlerinden iki tane koyuyorum), bir tatlı kaşığı kadar sirke, biraz zeytinyağı ve iki çorba kaşığı kadar toz yada pudra şekerini çırptıktan sonra salataya ekleyip karıştırıyorum.


 İşte bu da son hali.

Yorumlar

NeS dedi ki…
Ellerine sağlık. hepsi süper gözüküyor. birgün kısmet olursa yine yeme fırsatına sahip olabilirim inşallah. coleslaw salata ismini bilmeden çok önceleri yaptığımız bu salata (sende hatırlarsın belki çok küçüktük o zamanlar) bende beğeniyordum.(fakat şeker ve havuçsuz haliyle yapıyorduk)tavuklu yemeğini de denemek isterim. aklıma benimde o yufkanın içinde hemen pişip pişmediği geliyordu. artık bende yapabilirim.
VİRGO dedi ki…
yufkalı kebab olmuş içi tavuk değil et olsaymış bi zamanlar bizim ustalarda yapıyodu ayrıca kağıtta pişeni de kağıt kebab eline sağlık benim kızlar görmesin
VOLKAN - KALDERA dedi ki…
İşte benim salatam, her yaptığımda bayılarak yerim.
Yufkalı tavuk harika görünüyor. Mutlaka denemeliyim.
Ellerine sağlık
SMİLENA dedi ki…
ellrrine sağlık harika tarifler.şu yufkalıyı deniycam...
Ayca Karaoglan dedi ki…
Ooo ellerine sağlık canım, afiyet şeker olmuş :)
Betül dedi ki…
yufkalı tavuk tarifi çok hoşuma gitti, dediğin gibi çocuklarda severler yapmalı ondan, ama tavukların nasıl piştiğine ben de şaşırdım, diğer salata da ilginç bir tarifmiş, denemeli ve damak tadımıza uyup uymadığını test etmeliyiz, o da güzele benziyor, ellerine sağlık gece, bu blogdan çok yemek tarifi öğreneceğiz.
Paşa dedi ki…
lahana salatasını severim de eşim yemiyor napayım..birde ıspanak salatasını dene o da çaok güzel oluyor..
güsel gözüküoo elline sağlıkk teyze annnee bn evde sorcam sana akşama bi gell aynısından istiyom yap yapabılırsenn =)
Adsız dedi ki…
Tarifinizi denedim ve memnun kaldım. Hem görüntüsü, hem de lezzetiyle tam davetlik.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yufkalı Lazanya

Kaç gündür yemek yapmadım doğru dürüst, hem kalan yemekler vardı, hem de birgün annemlerde kalmıştık. Bu gün sevgililer günü olması nedeniyle dün akşamdan sevgililer günü haftasonu kutlamalarına başladım. Eşime ufak bir hediye aldım ve sevdiği bir yemeği yapmak istedim. Daha önce çokça yaptım ama tarifimi yazdığım kağıdı kaybetmişim. Dün internetten baktım yine ancak eskiden nasıl yaptığımı hatırladım ve ona göre yaptım. Resimde görülen oval borcam için kullandığım malzeme miktarlarını yazacağım. Lazanyayı yufka ile yapıyorum çünkü küçücük lazanya makarnası çok pahalıydı ilk araştırdığımda. Bize lazım olan ise onun üç katı ben de yufkalı denedim ve hep öyle yapıyorum. Malzemeler: Katlara koymak için 4 yufka ; İç harcı için, 250 gr kadar kıyma, 2 soğan, 2 havuç rendesi, 10-15 tane mantar, 4-5 adet sarımsak, tuz, kekik, karabiber, fesleğen, kavurmak için sıvıyağ Beşamel sos için, 1,5 litre süt, 6-7 çorba kaşığı tepeleme un, tuz, biraz margarin, biraz karabiber (isteğe bağ

Lahanalı Makarna

Dün lahanaları çöpe gitmekten kurtarmak için ne yapsam diye düşündüğümü söylemiştim. Sarma ve salata dışında beyaz lahanayı pek tüketemiyoruz biz. Dün yabancı sitelerden araştırdım. Farklı tarifler var çok sayıda ama etle servis edilen olmasını istemiyorduk. Bu haftayı sebze haftası ilan etmiştik. Daha sonra makarnalı bir tarife rasladım. Neden olmasın dedik ve beraber yaptık eşimle. Kesinlikle daha sık yapılacak. Çünkü lahana tadını fazla almadan hoş bir lezzet elde ettik. Tarifi elbette biraz değiştirdik. Yakışacağını düşündüğümüz şeyleri ilave ettik. Yapılışına gelince. Küçük bir kuru soğanı piyazlık doğradım, lahanaları ince ince dilimledim, 1 havucu rendeleyip ilave ettim. Bunları az zeytinyağında kısık ateşte kavurdum. Sebzeleri fazla öldürmeyecek şekilde. İçine 4-5 sarımsak doğradım, pul biber ve karabiber ilave ettim. Ateşten almaya yakın ise küp küp doğranmış iki domatesi ve bol maydanozu ilave ettim. Birinci resimdeki nefis karışım çıktı ortaya. Daha sonra haşlanm

Girit Usulü Patates

Adının bu olduğundan emin değilim zira internette bu adla kayıtlı hiç yemek yokmuş. Kayınvalidem yapar bu yemeği ve o söylemişti, bu yüzden ona güvenerek bu ismi veriyorum. Ce gittiğinden beri yemek neredeyse hiç yapmıyorum, daha çok atıştırmalık hafif yiyecekler hazırlıyor, ya da başka yerde yemiş oluyorum. Bu Pazar evimde, fazla malzeme kalmamış ve sıcaktan canım birşey yemek istemiyorken, keyifle yiyebileceğim tek yemek bu. Aslında orjinalinde, arpacık büyüklüğü (yada biraz daha irisinden) dilimlenmemiş bütün halde soğanlar ve yine minik sarı patatesler var. Bunlar bütün olarak zeytinyağı ile birlikte ateşe konuyor ve kendi suyunda pişiyor. Ancak ben evde iri soğanlar olduğu için onları iri parçalara böldüm, patatesim yine sarı patatesti ama büyük oldukları için onları da doğradım. Kapalı kapak ile bir tencerede (mümkünse yapışmayan bir tencere) pişiriliyor. Ateş çok kısık olmayacak (ben ilk başta harlı, sonra orta ateşte pişiriyorum) çünkü özelliği o ki, soğanlar ve patatesler