Ana içeriğe atla

Yufkalı Lazanya



Kaç gündür yemek yapmadım doğru dürüst, hem kalan yemekler vardı, hem de birgün annemlerde kalmıştık. Bu gün sevgililer günü olması nedeniyle dün akşamdan sevgililer günü haftasonu kutlamalarına başladım.

Eşime ufak bir hediye aldım ve sevdiği bir yemeği yapmak istedim. Daha önce çokça yaptım ama tarifimi yazdığım kağıdı kaybetmişim. Dün internetten baktım yine ancak eskiden nasıl yaptığımı hatırladım ve ona göre yaptım.



Resimde görülen oval borcam için kullandığım malzeme miktarlarını yazacağım. Lazanyayı yufka ile yapıyorum çünkü küçücük lazanya makarnası çok pahalıydı ilk araştırdığımda. Bize lazım olan ise onun üç katı ben de yufkalı denedim ve hep öyle yapıyorum.

Malzemeler:

Katlara koymak için 4 yufka ;

İç harcı için, 250 gr kadar kıyma, 2 soğan, 2 havuç rendesi, 10-15 tane mantar, 4-5 adet sarımsak, tuz, kekik, karabiber, fesleğen, kavurmak için sıvıyağ

Beşamel sos için, 1,5 litre süt, 6-7 çorba kaşığı tepeleme un, tuz, biraz margarin, biraz karabiber (isteğe bağlı)

Bir de kaşar peyniri rendesi (miktarı sizin zevkinize göre değişir. Her kata koyuyorum ben o zaman 200 gr kadar gidiyor, isterseniz sadece en üstte de konulabilir)

Önce soğan ve kıymayı yağda kavuruyorum ardından rendelenmiş havuç ve ince doğranmış mantarları katıp pişmeye bırakıyorum. Ocaktan almaya yakın diğer baharatları ilave ediyorum. Tariflerde salça ya da domates de mevcut ancak ben koymadım, eşim de böylesini daha çok beğendi. Salçalı iken yemek gibi oluyor.

Sonra süt un ve tuzu muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırıyoruz. İlk anda içine biraz margarin atıyorum lezzet vermesi için. İstenirse konulmayabilir.

Tepsiye iki kat olacak şekilde yufkaları diziyorum. Benimki oval olduğu için bir yufkayı ortadan katladım. Sonra sırayla kıymalı harç, beşamel sos (bu sosu kaşıkla pat pat atarak neredeyse tüm yüzeyi kaplamaya çalışıyorum. Döküp yaydığımızda kıymalar yer değiştiriyor), sonra biraz kaşar peyniri rendesi koyup işlemi tekrarlıyorum.

Son katta ise yufka ile kapatıp beşamel sos ve kaşar peyniri ekledikten sonra fırına veriyorum. Üzeri kızarınca çıkarıp servis ediyorum.

Yorumlar

VİRGO dedi ki…
öok güzel olmuş afiyet olsun....
VİRGO dedi ki…
öok güzel olmuş afiyet olsun....
Paşa dedi ki…
afiyet olsun..
Ceyda Türkgeldi dedi ki…
ellerine sağlık harika görünüyor.
afiyet olsun.sevgililer günün kutlu olsun.keyifli bir gece geçirmen dileğiyle.sevgiyle kal
NeS dedi ki…
afiyet olsun. yine GeCe tarifi olmuş :)olmaz diye birşey yoktur. harikasın...
zehra dedi ki…
Bu tarifi çok beğendik hatta M seyrederken imrendi,"eskiden lazanyayı çok yerdim artık yemeyi unuttuk keşke imkan olsa da GE-CE ye misafir olsam da yesem" dedi.Ellerine sağlık diyoruz.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lahanalı Makarna

Dün lahanaları çöpe gitmekten kurtarmak için ne yapsam diye düşündüğümü söylemiştim. Sarma ve salata dışında beyaz lahanayı pek tüketemiyoruz biz. Dün yabancı sitelerden araştırdım. Farklı tarifler var çok sayıda ama etle servis edilen olmasını istemiyorduk. Bu haftayı sebze haftası ilan etmiştik. Daha sonra makarnalı bir tarife rasladım. Neden olmasın dedik ve beraber yaptık eşimle. Kesinlikle daha sık yapılacak. Çünkü lahana tadını fazla almadan hoş bir lezzet elde ettik. Tarifi elbette biraz değiştirdik. Yakışacağını düşündüğümüz şeyleri ilave ettik. Yapılışına gelince. Küçük bir kuru soğanı piyazlık doğradım, lahanaları ince ince dilimledim, 1 havucu rendeleyip ilave ettim. Bunları az zeytinyağında kısık ateşte kavurdum. Sebzeleri fazla öldürmeyecek şekilde. İçine 4-5 sarımsak doğradım, pul biber ve karabiber ilave ettim. Ateşten almaya yakın ise küp küp doğranmış iki domatesi ve bol maydanozu ilave ettim. Birinci resimdeki nefis karışım çıktı ortaya. Daha sonra haşlanm

Girit Usulü Patates

Adının bu olduğundan emin değilim zira internette bu adla kayıtlı hiç yemek yokmuş. Kayınvalidem yapar bu yemeği ve o söylemişti, bu yüzden ona güvenerek bu ismi veriyorum. Ce gittiğinden beri yemek neredeyse hiç yapmıyorum, daha çok atıştırmalık hafif yiyecekler hazırlıyor, ya da başka yerde yemiş oluyorum. Bu Pazar evimde, fazla malzeme kalmamış ve sıcaktan canım birşey yemek istemiyorken, keyifle yiyebileceğim tek yemek bu. Aslında orjinalinde, arpacık büyüklüğü (yada biraz daha irisinden) dilimlenmemiş bütün halde soğanlar ve yine minik sarı patatesler var. Bunlar bütün olarak zeytinyağı ile birlikte ateşe konuyor ve kendi suyunda pişiyor. Ancak ben evde iri soğanlar olduğu için onları iri parçalara böldüm, patatesim yine sarı patatesti ama büyük oldukları için onları da doğradım. Kapalı kapak ile bir tencerede (mümkünse yapışmayan bir tencere) pişiriliyor. Ateş çok kısık olmayacak (ben ilk başta harlı, sonra orta ateşte pişiriyorum) çünkü özelliği o ki, soğanlar ve patatesler