Ana içeriğe atla

Elmalı Kurabiye


Uzun zamandır bu sitemi güncellemiyordum, zira uzun zamandır yerleşik düzenim bozuk halde yaşıyordum. Kişisel blogumu takip edenler biliyor. Yavaş yavaş düzenim tekrar gelmeye başladığı için artık daha düzgün yemekler pişirebiliyorum ve yeniden mutfakta keyifli vakit geçirmeye başladım. 

Hamiliğimin 29. haftasının içindeyim. Öyle abartılı bir aşerme hiç yaşamadım. Yurt dışında olduğumuz için zaman zaman özlediğim yemekler ve tatlar oluyor tabi. Yukarıda resmi olan kurabiye yada ay çöreği belki bilmiyorum uzun zamandır canımın istedikleri arasındaydı. Nihayet bu sabah yaptım az önce  fırından çıkardım ve şimdi cafe latte eşliğinde yiyerek yazıyorum. Gerçekten nefis olmuş tüm özlemim geçiverdi.

Bozulmaya yüz tuttmuş elmalarım vardı, akşam onları soyup minik minik doğradım (rendelenebilir tabi ama rendelemek bana daha sıkıcı geliyor) ve biraz şeker ve tarçın ilavesiyle yumuşayana kadar ocakta pişirdim. Kurabiyeleri ne zaman yapacağımı bilemediğim için bu şekilde saklayacaktım.

Hamuru için buradaki turta hamuru tarifini kullandım. Bu ölçülerden bir tepside 21 tane kurabiye çıktı. Hamuru ceviz büyüklüğünden biraz fazla olacak şekilde ayırarark merdane ile açtım ve içine bol malzeme koyup kapadım. Elde yapıldığında hamur yeteri kadar ince olmuyor ve yerken çok kuru kalıyor. Benimkiler ince hamurlu bol malzemeli oldu ki tam istediğim buydu. Kabartma tozu sebebiyle de biraz kabarmışlar tombul tombul olmuşlar :)

Pişirmeye gelince son kurabiyeleri hazırlamak üzereyken fırını açtım ki benim işim bitene kadar ısınsın. 200 derecede 15 dakkada falan pişmişti. (Fırınım zaman ayarlı değil ben kontrol ederek bakıyorum, hafif kızardığında kapayıp biraz kendi sıcaklığında bıraktım). Çıkarıp üzerine pudra şekeri dökerek yemeğe başlıyoruz. 

Aslında çok şekerli gibi görünmesine rağmen fazla şekerli değil. Hamurun içinde 1 çorba kaşığı kadar, elmalarda da yine 1 çorba kaşığı kadar (benim altı elmam vardı ama hepsi gitmedi 4 tane yeterli olacaktır)  şeker var. Üzerine serpilen miktar da toplamda çok az olduğu için belki de bir çikolatadan daha az şeker içeriyor.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Canım ben çok aşermiştim hamilelik
lerimde,çokta sıkıntı çekmiştim.İn
şallah sağlıkla alırsın bebeğini kucağına.Elmaya asla dayanamam elle
rine sağlık sevgiler.
sarımutfak-hande dedi ki…
bayılırım canım istedi bak şimdi:)))
ellerinize sağlık

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yufkalı Lazanya

Kaç gündür yemek yapmadım doğru dürüst, hem kalan yemekler vardı, hem de birgün annemlerde kalmıştık. Bu gün sevgililer günü olması nedeniyle dün akşamdan sevgililer günü haftasonu kutlamalarına başladım. Eşime ufak bir hediye aldım ve sevdiği bir yemeği yapmak istedim. Daha önce çokça yaptım ama tarifimi yazdığım kağıdı kaybetmişim. Dün internetten baktım yine ancak eskiden nasıl yaptığımı hatırladım ve ona göre yaptım. Resimde görülen oval borcam için kullandığım malzeme miktarlarını yazacağım. Lazanyayı yufka ile yapıyorum çünkü küçücük lazanya makarnası çok pahalıydı ilk araştırdığımda. Bize lazım olan ise onun üç katı ben de yufkalı denedim ve hep öyle yapıyorum. Malzemeler: Katlara koymak için 4 yufka ; İç harcı için, 250 gr kadar kıyma, 2 soğan, 2 havuç rendesi, 10-15 tane mantar, 4-5 adet sarımsak, tuz, kekik, karabiber, fesleğen, kavurmak için sıvıyağ Beşamel sos için, 1,5 litre süt, 6-7 çorba kaşığı tepeleme un, tuz, biraz margarin, biraz karabiber (isteğe bağ

Lahanalı Makarna

Dün lahanaları çöpe gitmekten kurtarmak için ne yapsam diye düşündüğümü söylemiştim. Sarma ve salata dışında beyaz lahanayı pek tüketemiyoruz biz. Dün yabancı sitelerden araştırdım. Farklı tarifler var çok sayıda ama etle servis edilen olmasını istemiyorduk. Bu haftayı sebze haftası ilan etmiştik. Daha sonra makarnalı bir tarife rasladım. Neden olmasın dedik ve beraber yaptık eşimle. Kesinlikle daha sık yapılacak. Çünkü lahana tadını fazla almadan hoş bir lezzet elde ettik. Tarifi elbette biraz değiştirdik. Yakışacağını düşündüğümüz şeyleri ilave ettik. Yapılışına gelince. Küçük bir kuru soğanı piyazlık doğradım, lahanaları ince ince dilimledim, 1 havucu rendeleyip ilave ettim. Bunları az zeytinyağında kısık ateşte kavurdum. Sebzeleri fazla öldürmeyecek şekilde. İçine 4-5 sarımsak doğradım, pul biber ve karabiber ilave ettim. Ateşten almaya yakın ise küp küp doğranmış iki domatesi ve bol maydanozu ilave ettim. Birinci resimdeki nefis karışım çıktı ortaya. Daha sonra haşlanm

Girit Usulü Patates

Adının bu olduğundan emin değilim zira internette bu adla kayıtlı hiç yemek yokmuş. Kayınvalidem yapar bu yemeği ve o söylemişti, bu yüzden ona güvenerek bu ismi veriyorum. Ce gittiğinden beri yemek neredeyse hiç yapmıyorum, daha çok atıştırmalık hafif yiyecekler hazırlıyor, ya da başka yerde yemiş oluyorum. Bu Pazar evimde, fazla malzeme kalmamış ve sıcaktan canım birşey yemek istemiyorken, keyifle yiyebileceğim tek yemek bu. Aslında orjinalinde, arpacık büyüklüğü (yada biraz daha irisinden) dilimlenmemiş bütün halde soğanlar ve yine minik sarı patatesler var. Bunlar bütün olarak zeytinyağı ile birlikte ateşe konuyor ve kendi suyunda pişiyor. Ancak ben evde iri soğanlar olduğu için onları iri parçalara böldüm, patatesim yine sarı patatesti ama büyük oldukları için onları da doğradım. Kapalı kapak ile bir tencerede (mümkünse yapışmayan bir tencere) pişiriliyor. Ateş çok kısık olmayacak (ben ilk başta harlı, sonra orta ateşte pişiriyorum) çünkü özelliği o ki, soğanlar ve patatesler