Ana içeriğe atla

Kandil Simidi


Fırına kavuşunca yapacaklarımın başında kandil simidi geliyordu ki, eşim çok sever ancak en son ne zaman yediğimizi hatırlayamıyorum. Daha önce yeğenim evde denemişti ve ben onun yaptıklarını hazır simitlere çok benzetmiştim. Ondan tarifini istedim o da yazdı. Hafta sonu denedim, gayet başarılı olmuştu fakat sanırım mahlep koyamadığım için tam da aynısı olmadı. Bir de hazırlarken gayet ince yapmama rağmen, fırında şiştiklerinden biraz tombul simit oldular:) Bundan sonra daha ince yapmalıyım.

Malzemeler şöyle:
*250 gr tereyağı ( oda sıcaklığında)
*1 paket kabartma tozu
*4 su bardağı un
*1 tatlı kaşığı mahlep
*1 tatlı kaşığı tuz
*1 tatlı kaşığı şeker
*1 tatlı kaşığı sirke
*1 çay bardağı zeytinyağı
*1 çay bardağı yoğurt

Ben iki kişi olduğumuz için yarım ölçü yapıyorum ve bundan bir tepsi çıktı (yaklaşık 25 tane simit)

Hem bu tarifte hem de diğer susam kullanılan tariflerde neden eskisi gibi susamların kararmadığına kafayı takıyordum. Eskiden susamlar kurabiyelerin üzerinde fırında pişerken kararır hatta bazen yanardı. Şimdi beyaz kalıyorlar ve artık susamlar eskisi gibi daha koyu renkte değil, bembeyaz halde satılıyor. Bu susamın cinsi ile mi yoksa önceden işlemden geçirilmiş olup olmaması ile mi alakalı bilmiyorum. Galiba koyu renk susamlar kavrulmuş olarak satılıyordu. Bu konuyla ilgili ne yapabileceğimi araştırınca Acemi Şef'in simit yapmak için önceden susamları teflon tavada kavurduğunu gördüm. Ben de bundan sonra öyle yapacağım çünkü bu beyaz susamlar gözüme hiç normal gözükmüyor nedense, alıştığım gibi değil.

Yorumlar

ellerine sağlık canım..nefis görünüyorlar..sevgiler
Adsız dedi ki…
:)) aklınızla bin yaşayın. beyaz susamlar konusunda ben de aynısını düşünmüştüm. tadları da hiç hoşuma gitmemişti.yazınızı okuyuncaekrana bakakaldım, çünkü düşüncelerimi aynen yazmışsınız, aynı şeyi yaşamışız, ben de susamları kavurucam artık :) ellerinize sağlık..yazılarınızı severek takip ediyorum.çok teşekkürler.şükriye

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yufkalı Lazanya

Kaç gündür yemek yapmadım doğru dürüst, hem kalan yemekler vardı, hem de birgün annemlerde kalmıştık. Bu gün sevgililer günü olması nedeniyle dün akşamdan sevgililer günü haftasonu kutlamalarına başladım. Eşime ufak bir hediye aldım ve sevdiği bir yemeği yapmak istedim. Daha önce çokça yaptım ama tarifimi yazdığım kağıdı kaybetmişim. Dün internetten baktım yine ancak eskiden nasıl yaptığımı hatırladım ve ona göre yaptım. Resimde görülen oval borcam için kullandığım malzeme miktarlarını yazacağım. Lazanyayı yufka ile yapıyorum çünkü küçücük lazanya makarnası çok pahalıydı ilk araştırdığımda. Bize lazım olan ise onun üç katı ben de yufkalı denedim ve hep öyle yapıyorum. Malzemeler: Katlara koymak için 4 yufka ; İç harcı için, 250 gr kadar kıyma, 2 soğan, 2 havuç rendesi, 10-15 tane mantar, 4-5 adet sarımsak, tuz, kekik, karabiber, fesleğen, kavurmak için sıvıyağ Beşamel sos için, 1,5 litre süt, 6-7 çorba kaşığı tepeleme un, tuz, biraz margarin, biraz karabiber (isteğe bağ

Lahanalı Makarna

Dün lahanaları çöpe gitmekten kurtarmak için ne yapsam diye düşündüğümü söylemiştim. Sarma ve salata dışında beyaz lahanayı pek tüketemiyoruz biz. Dün yabancı sitelerden araştırdım. Farklı tarifler var çok sayıda ama etle servis edilen olmasını istemiyorduk. Bu haftayı sebze haftası ilan etmiştik. Daha sonra makarnalı bir tarife rasladım. Neden olmasın dedik ve beraber yaptık eşimle. Kesinlikle daha sık yapılacak. Çünkü lahana tadını fazla almadan hoş bir lezzet elde ettik. Tarifi elbette biraz değiştirdik. Yakışacağını düşündüğümüz şeyleri ilave ettik. Yapılışına gelince. Küçük bir kuru soğanı piyazlık doğradım, lahanaları ince ince dilimledim, 1 havucu rendeleyip ilave ettim. Bunları az zeytinyağında kısık ateşte kavurdum. Sebzeleri fazla öldürmeyecek şekilde. İçine 4-5 sarımsak doğradım, pul biber ve karabiber ilave ettim. Ateşten almaya yakın ise küp küp doğranmış iki domatesi ve bol maydanozu ilave ettim. Birinci resimdeki nefis karışım çıktı ortaya. Daha sonra haşlanm

Girit Usulü Patates

Adının bu olduğundan emin değilim zira internette bu adla kayıtlı hiç yemek yokmuş. Kayınvalidem yapar bu yemeği ve o söylemişti, bu yüzden ona güvenerek bu ismi veriyorum. Ce gittiğinden beri yemek neredeyse hiç yapmıyorum, daha çok atıştırmalık hafif yiyecekler hazırlıyor, ya da başka yerde yemiş oluyorum. Bu Pazar evimde, fazla malzeme kalmamış ve sıcaktan canım birşey yemek istemiyorken, keyifle yiyebileceğim tek yemek bu. Aslında orjinalinde, arpacık büyüklüğü (yada biraz daha irisinden) dilimlenmemiş bütün halde soğanlar ve yine minik sarı patatesler var. Bunlar bütün olarak zeytinyağı ile birlikte ateşe konuyor ve kendi suyunda pişiyor. Ancak ben evde iri soğanlar olduğu için onları iri parçalara böldüm, patatesim yine sarı patatesti ama büyük oldukları için onları da doğradım. Kapalı kapak ile bir tencerede (mümkünse yapışmayan bir tencere) pişiriliyor. Ateş çok kısık olmayacak (ben ilk başta harlı, sonra orta ateşte pişiriyorum) çünkü özelliği o ki, soğanlar ve patatesler