Ana içeriğe atla

Kıymalı Pide

fotoğraf akşam çekildiği için malesef çok dikkat çekici değil :(

İstanbul'da dışarıda yemek yediğimiz zamanlarda bazen tercihimiz pide olurdu. Geçenlerde aklıma düştü, en son ne zaman yedim hatırlamıyorum bile. Buralarda zaten bulmanın imkanı yok ya, iş başa düştü bir deneyeyim dedim.

Daha önce evde pide yapmayı hiç ama hiç denemedim. Birçok siteyi karıştırdım, kendime göre bir malzeme listesi oluşturdum, yaptım yedik. İlk ısırığımızda hem ben hem eşim o kadar çok beğendik ki, farklı farklı yerlerde yediğimiz tüm pidelerden daha iyi olduğuna kanaat getirdik. Elbette ki pideyi çok iyi yapan yerler vardır, ben şu an balık hafızamla restoran isimleri hatırlamıyorum ama yediğim en güzel pideydi demem yanlış olmaz.

Bu kadar çok beğenince, ev sahiplerine olan sözümü pide ile tutmak istedim. Blogumu takip edenler biliyor, Aralık ayında evimize fırın ve buzdolabı gibi eşyalar alınmıştı ve bunların nakliyesi konusunda ev sahibimiz Jan çok yardımcı olmuştu. Ben de onlara yeni fırınla bir börek pişirmeye söz vermiştim.

Börek için eşimin İstanbul'dan yufka getirmesini bekledim ama gidemedi. Benim yufka açma deneyimim de pek hoş sonuçlanmadı. Çünkü burda hiç bir yerde oklava yok, merdane var ama merdane ile de ancak belli bir incelikte açılabiliyor, pek güzel olmadı. Ben de daha da uzatmadan pide yapayım dedim. Geçen haftaki ilk deneyimimin ardından dün akşam da onlar için yaparak tecrübelendim. Bugün de eşim götürdü bakalım beğenecekler mi merakla bekliyorum.

Tarifine gelirsek (bütün yemekler gibi ölçme konusunda çok tutarsızım göz kararı yapıyorum ama mümkün olduğunca ölçü vermeye çalışacağım)

Vereceğim ebatlardan yaklaşık 5 tane kocaman  pide çıkıyor (fırın tepsisi uzunluğunda, bir pide tek başına doyurmaya yetiyor ama ben aç gözlüyüm derseniz 1,5 porsiyon tıka basa doyuruyor)

Hamuru için:
Yaklaşık 300-350 gr un (ben 1 kg lık paketin üçte birini falan koyuyorum) bir kaba alınır. Üzerine biraz tuz, bir paket instant kuru maya (dr oetkerin küçük paketleri var ya onlardan) koyuyorum. Önce biraz zeytin yağı gezdiriyorum (toplamda 3-4 çorba kaşığı kadardır), sonra da yavaş yavaş su ilave ediyorum. Ununa göre alacağı su değişecektir ama toplamda 1 yada 1,5 su bardağı su yeterli olmuş olacak.

Hamuru iyice yoğurup yumuşak bir hamur elde edince dinlenmeye bırakıyoruz. Dinlenme süresi iç malzemesini hazırlamaya yetecek kadar çok değil.

İç malzeme:
250 gr kadar kıyma,
1 orta boy rondodan geçmiş soğan,
1 adet çarliston biber (rondodan geçirilmiş),
2 adet domates (rondodan geçirilmiş),
biraz karabiber,
biraz kekik,
biraz nane,
isterseniz pul biber,
isterseniz kıyılmış maydanoz (ama çok olmasın, aroması fazla baskın olabilir, bir kaç sap yeterli, bir  ben maydanoz koymuyorum, burda zor bulunur kendileri )

Bütün malzemeleri elimizle iyice karıştırıyoruz, köfte yapar gibi. Köfte gibi kıvamlı değil vıcık vıcık bi karışım oluyor.

Bu arada biraz daha hamur beklemiş olsun diye üzerine koymak için kaşar peyniri rendeliyoruz. 200 gr kaşar peyniri yeterli oluyor.

Bir de fırın tepsilerini hazırlayalım, sonradan eller batık olacak. Fırın tepsilerine yağlı kağıt koyuyorum ben ayrıca yağlamıyorum, eğer kağıt kullanmazsanız yağlayın.

Şimdi hamuru açmaya başlayabiliriz. Biraz kabarmış olmalı, çok değil ama olsun. Hamuru bir elma büyüklüğünde parçalara bölüyoruz. Bu miktarlardan 5 parça kadar çıkacak.

Sonra elde yuvarlatıp, un ile açmaya başlıyoruz. Tek bir yöne açarak uzun oval bir hamur elde ediyoruz. Bu hamuru iç malzemesini koymadan tepsiye almalı, çünkü malzeme koyunca tepsiye şeklini bozmadan taşımak mümkün değil. Tepsinin içindeyken kıymalı harcı bolca koyup (harcı da 5 parçaya ayırabilirsiniz) üzerine rendelenmiş kaşar ilave ediyoruz ve kenarlarını içe doğru katlıyoruz. En son olarak da kenarlara yumurta sarısı sürüyoruz.

Son iki hamurun hazırlarken ben fırını açıyorum ısınması için ve hepsini birden 230 derecelik fırında 15-20 dakkada pişiriyoruz. Kenar hamurlarının rengi dönmeye başlayacak ve kıymalı bölüm de fokurtular görülecek. Piştikten sonra üzerine biraz su sıçratıp naylon örterek yumuşamaya bırakmalı, yoksa kenarlar çok sert oluyor.

Güncelleme: Birkaç gün sonra hediye ettiğimiz pide için geri dönüş aldık, çok beğenmişler ve tarifini istediler. Ev sahibimiz demiş ki herhalde 3-4 denemeden sonra hanım ancak yapabilir :))

Yorumlar

ellerinize sağlık..nefis görünüyor..sevgiler
Paşa dedi ki…
burayada yorum bırakmışstım olmamış ellerine sağlık artık gelince bizede yaparsın:)
"blogger anneler"deki roportajin sayesinde bu enfes blogundan haberdar oldum, yuh bana :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yufkalı Lazanya

Kaç gündür yemek yapmadım doğru dürüst, hem kalan yemekler vardı, hem de birgün annemlerde kalmıştık. Bu gün sevgililer günü olması nedeniyle dün akşamdan sevgililer günü haftasonu kutlamalarına başladım. Eşime ufak bir hediye aldım ve sevdiği bir yemeği yapmak istedim. Daha önce çokça yaptım ama tarifimi yazdığım kağıdı kaybetmişim. Dün internetten baktım yine ancak eskiden nasıl yaptığımı hatırladım ve ona göre yaptım. Resimde görülen oval borcam için kullandığım malzeme miktarlarını yazacağım. Lazanyayı yufka ile yapıyorum çünkü küçücük lazanya makarnası çok pahalıydı ilk araştırdığımda. Bize lazım olan ise onun üç katı ben de yufkalı denedim ve hep öyle yapıyorum. Malzemeler: Katlara koymak için 4 yufka ; İç harcı için, 250 gr kadar kıyma, 2 soğan, 2 havuç rendesi, 10-15 tane mantar, 4-5 adet sarımsak, tuz, kekik, karabiber, fesleğen, kavurmak için sıvıyağ Beşamel sos için, 1,5 litre süt, 6-7 çorba kaşığı tepeleme un, tuz, biraz margarin, biraz karabiber (isteğe bağ

Lahanalı Makarna

Dün lahanaları çöpe gitmekten kurtarmak için ne yapsam diye düşündüğümü söylemiştim. Sarma ve salata dışında beyaz lahanayı pek tüketemiyoruz biz. Dün yabancı sitelerden araştırdım. Farklı tarifler var çok sayıda ama etle servis edilen olmasını istemiyorduk. Bu haftayı sebze haftası ilan etmiştik. Daha sonra makarnalı bir tarife rasladım. Neden olmasın dedik ve beraber yaptık eşimle. Kesinlikle daha sık yapılacak. Çünkü lahana tadını fazla almadan hoş bir lezzet elde ettik. Tarifi elbette biraz değiştirdik. Yakışacağını düşündüğümüz şeyleri ilave ettik. Yapılışına gelince. Küçük bir kuru soğanı piyazlık doğradım, lahanaları ince ince dilimledim, 1 havucu rendeleyip ilave ettim. Bunları az zeytinyağında kısık ateşte kavurdum. Sebzeleri fazla öldürmeyecek şekilde. İçine 4-5 sarımsak doğradım, pul biber ve karabiber ilave ettim. Ateşten almaya yakın ise küp küp doğranmış iki domatesi ve bol maydanozu ilave ettim. Birinci resimdeki nefis karışım çıktı ortaya. Daha sonra haşlanm

Girit Usulü Patates

Adının bu olduğundan emin değilim zira internette bu adla kayıtlı hiç yemek yokmuş. Kayınvalidem yapar bu yemeği ve o söylemişti, bu yüzden ona güvenerek bu ismi veriyorum. Ce gittiğinden beri yemek neredeyse hiç yapmıyorum, daha çok atıştırmalık hafif yiyecekler hazırlıyor, ya da başka yerde yemiş oluyorum. Bu Pazar evimde, fazla malzeme kalmamış ve sıcaktan canım birşey yemek istemiyorken, keyifle yiyebileceğim tek yemek bu. Aslında orjinalinde, arpacık büyüklüğü (yada biraz daha irisinden) dilimlenmemiş bütün halde soğanlar ve yine minik sarı patatesler var. Bunlar bütün olarak zeytinyağı ile birlikte ateşe konuyor ve kendi suyunda pişiyor. Ancak ben evde iri soğanlar olduğu için onları iri parçalara böldüm, patatesim yine sarı patatesti ama büyük oldukları için onları da doğradım. Kapalı kapak ile bir tencerede (mümkünse yapışmayan bir tencere) pişiriliyor. Ateş çok kısık olmayacak (ben ilk başta harlı, sonra orta ateşte pişiriyorum) çünkü özelliği o ki, soğanlar ve patatesler