Ana içeriğe atla

İçli Köfte


Yapılışı zor diye yıllardır kaçındığım içli köfte, birden bire cesaret bulunca sık ve kolay yaptığım bir çeşit haline geldi. Bunda uzun zamandır içli köfteyi harika yapan kuzenimin verdiği püf noktalarının da etkisi var. İnternette kabaca bir kaç tarif baktım. Doğrusu hepsi farklı şeyler söylüyor. Muhtemelen yöreye göre hazırlama ve pişirme şekilleri değişiyor, denemeden hangisi hangi lezzette karar vermek zor.

Benim yaptığım ise bazı restoranlarda yediğim tatlara oldukça yakın. Malzeme açısından da gayet ekonomik.


Ellerim ufak olduğu için iri köfteler hazırlayamıyorum ama yumurtadan biraz daha büyük ebatta 30 kadar köfte çıkıyor bu ölçülerle.

Meşakatli bir tarif olduğunu düşünebilirsiniz ama şimdi yazacağım şekilde yaparsanız bir saatte bile hazırlanmış olur.

Önce iki su bardağı ince bulgur, bir bardak irmiği yoğurma kabına alın, üzerine yarım parmak kadar taşacak şekilde kaynar su ekleyin. Sert olursa biraz daha su eklenebilir.

Bulgurlar yumuşarken ve soğurken, 250 gr kıyma, bir büyük soğan, yarım su bardağı çekilmiş ceviz (isterseniz daha fazla), kimyon, tuz, karabiber, bol maydanoz koyduğumuz bir harç hazırlıyoruz. İsterseniz acı baharatlar da eklenebilir ama ben kızıma da yedirmek için katmıyorum. Ceviz hariç tüm malzemeleri az yağda kavurup, ateşi kapayınca cevizi de ekleyip soğumaya bırakıyoruz.

Kıyma kavrulunca su salar ve sulu bir harç oluşur. Köfteleri hazırlarken bu sulu harç şekil vermeyi zorlaştıracağı için, mümkün olduğunca suyun buharlaşmasına izin vermeli. Kavurma süresini uzun tutarak bunu sağlayabiliyoruz. Bir diğer yöntem de harcı soğutup, kıymamın yağlarının donmasını sağlamak. Sonuçta ben suyu yeteri kadar buharlaştırdım ve buzdolabına koydum. Bulguru hazırlayıncaya kadar biraz soğusun diye.

Şimdi sıra bulgurda. Şişmiş ve yumuşamış harcın içine biraz tuz, bir kaşık salça ve bir yumurta kırıp yoğuruyoruz. Yumurta her tarifte yer almıyor ama kuzenim özellikle acemiysen koy demişti, hamur şekil verirken dağılmasın diye. Biraz yoğurduktan sonra avucumuza sığacak kadar alıp toplar yapıyoruz. Parmakla delik açıp kenarları mümkün olduğunca inceltiyoruz ve aldığı kadar harç koyup kapatıyoruz. 

Şekil verme aşamasında bir kase su alın yanınıza. Her toptan önce avucunuzu suyla ıslatın, aksi halde ele yapışıyor ve parçalanıyor.


Ben kızartılmış halini daha çok sevdiğimden öyle yapıyorum ama isterseniz haşlayabilirsiniz de.

Afiyet olsun

Yorumlar

tubanne dedi ki…
Süper görünüyor,tarif de çok karışık değil,beceriksiz biri olarak yapabilirim inşallah:))
firdevs dedi ki…
Bi de buraya yorum yazayim dedim :D

Ben koftenin hamurunu kitchenaid ile yoguruyorum.Eskiden kofte yaparken kizartma asamasinda kofteler dagilirdi.Makinayla yogurmaya basladigimdan beri koftelerim dagilmaz oldu :) Tecrubelerime gore bence koftenin dagilmasinin en buyuk sebebi yeteri kadar yogurmamak.Iyi yogurulmayan kofte , yumurtaya ragmen dagilabiliyor.

Bu kadar kofte deyince canim istedi yahu :))) Haftasonu yagsiz kiyma alip yapmali :))
GeCe dedi ki…
Ben o kadar usta değilim ama yoğurmanın etkisini anladım fakat aşırı yoğurduğum söylenemez. Evde kitchenaid falan yok bizde tamamen geleneksel yöntemlerle yapmak zorundayım :)
GeCe dedi ki…
Yok canım kolaymış ben de yıllarca hep kaçındım
lifegoeson dedi ki…
güzel gözüküyor ellerinize sağlık...
anunturi gratuite dedi ki…
Tatar kiz anunturi gratuite Romania. Sizin sayfa guzel. Ben bayiliyorum Turk mutfagi, sizin yemeklere, senin tariflere.
Benim sitem ozel sayfa acacak ben. Pagem anunturi gratuite icin. sizin tarif calip traduge romence dil yapiyor, veriyorum benim sayfama. Romanya kizlar ogrensin turk mutfagini anunturi gratuite benden. Tesekkur ederim emekleri icin ben hep copii yapacagim senin ve baska site yemek tarifleri anunturi gratuite olarak verecegim. Multumesc din inima Turcia.
içli köfte dedi ki…
merhaba. Levazım Gıda olarak tarifinizi çok beğendik. içli köfte sektöründe faaliyet gösteren firmamız tarifinizi uygulayacak...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yufkalı Lazanya

Kaç gündür yemek yapmadım doğru dürüst, hem kalan yemekler vardı, hem de birgün annemlerde kalmıştık. Bu gün sevgililer günü olması nedeniyle dün akşamdan sevgililer günü haftasonu kutlamalarına başladım. Eşime ufak bir hediye aldım ve sevdiği bir yemeği yapmak istedim. Daha önce çokça yaptım ama tarifimi yazdığım kağıdı kaybetmişim. Dün internetten baktım yine ancak eskiden nasıl yaptığımı hatırladım ve ona göre yaptım. Resimde görülen oval borcam için kullandığım malzeme miktarlarını yazacağım. Lazanyayı yufka ile yapıyorum çünkü küçücük lazanya makarnası çok pahalıydı ilk araştırdığımda. Bize lazım olan ise onun üç katı ben de yufkalı denedim ve hep öyle yapıyorum. Malzemeler: Katlara koymak için 4 yufka ; İç harcı için, 250 gr kadar kıyma, 2 soğan, 2 havuç rendesi, 10-15 tane mantar, 4-5 adet sarımsak, tuz, kekik, karabiber, fesleğen, kavurmak için sıvıyağ Beşamel sos için, 1,5 litre süt, 6-7 çorba kaşığı tepeleme un, tuz, biraz margarin, biraz karabiber (isteğe bağ

Lahanalı Makarna

Dün lahanaları çöpe gitmekten kurtarmak için ne yapsam diye düşündüğümü söylemiştim. Sarma ve salata dışında beyaz lahanayı pek tüketemiyoruz biz. Dün yabancı sitelerden araştırdım. Farklı tarifler var çok sayıda ama etle servis edilen olmasını istemiyorduk. Bu haftayı sebze haftası ilan etmiştik. Daha sonra makarnalı bir tarife rasladım. Neden olmasın dedik ve beraber yaptık eşimle. Kesinlikle daha sık yapılacak. Çünkü lahana tadını fazla almadan hoş bir lezzet elde ettik. Tarifi elbette biraz değiştirdik. Yakışacağını düşündüğümüz şeyleri ilave ettik. Yapılışına gelince. Küçük bir kuru soğanı piyazlık doğradım, lahanaları ince ince dilimledim, 1 havucu rendeleyip ilave ettim. Bunları az zeytinyağında kısık ateşte kavurdum. Sebzeleri fazla öldürmeyecek şekilde. İçine 4-5 sarımsak doğradım, pul biber ve karabiber ilave ettim. Ateşten almaya yakın ise küp küp doğranmış iki domatesi ve bol maydanozu ilave ettim. Birinci resimdeki nefis karışım çıktı ortaya. Daha sonra haşlanm

Girit Usulü Patates

Adının bu olduğundan emin değilim zira internette bu adla kayıtlı hiç yemek yokmuş. Kayınvalidem yapar bu yemeği ve o söylemişti, bu yüzden ona güvenerek bu ismi veriyorum. Ce gittiğinden beri yemek neredeyse hiç yapmıyorum, daha çok atıştırmalık hafif yiyecekler hazırlıyor, ya da başka yerde yemiş oluyorum. Bu Pazar evimde, fazla malzeme kalmamış ve sıcaktan canım birşey yemek istemiyorken, keyifle yiyebileceğim tek yemek bu. Aslında orjinalinde, arpacık büyüklüğü (yada biraz daha irisinden) dilimlenmemiş bütün halde soğanlar ve yine minik sarı patatesler var. Bunlar bütün olarak zeytinyağı ile birlikte ateşe konuyor ve kendi suyunda pişiyor. Ancak ben evde iri soğanlar olduğu için onları iri parçalara böldüm, patatesim yine sarı patatesti ama büyük oldukları için onları da doğradım. Kapalı kapak ile bir tencerede (mümkünse yapışmayan bir tencere) pişiriliyor. Ateş çok kısık olmayacak (ben ilk başta harlı, sonra orta ateşte pişiriyorum) çünkü özelliği o ki, soğanlar ve patatesler